Tekirdağ Tekirdağ da Kral yolu Söylencesi
Tekirdağ
Tekirdağ da Kral yolu Söylencesi
Bizans dönemi'nde Tekirdağ'ı yöneten Tekfurun güzel
bir kızı Barbaros tekfurunun da da yiğit bir oğlu vardır.Günün birinde
kızı gören oğlan yemeden içmeden kesilir.Gece gündüz kızın hayali gözlerinin
önündedir.Sonunda dayanamayıp derdini babasına açar,bu kızı kendisine alması
için yakarır.Tekfur Tekirdağ'a gidip kızı babasından ister.Tekirdağ
tekfuru:"Denize kıyı boyunca ;suyun bir karış altında bir yol
yaptıracaksınız.Kızım buradan arabasıyla geçerken tekerlekler şıpır şıpır
edecek.Bu şartı kabul ederseniz kızım sizin olacak" der.
Barbaros Tekfuru çaresiz kabul eder.İki gencin sözü
kesilir.Düğün hazırlıklarına başlanır.Bir yandan da yolu yapımı
sürdürülmektedir.Bir gün Tekfur kızı vermekten vazgeçtiğini söyleyince yapım da
durur.Yolun şarap iskelesi yakınında birden yok olmasının nedeni budur.
Bir başka söylenceye göre ise yol yapılır gençler
evlenir arabayla buradan geçip giderler ama bir gün deniz kabarmıştır dalgalar
gelip gençleri alıp götürür ve bir daha da bulunamazlar.
ARZULU KÖYÜ SÖYLENCESİ
Söylenceye göre göre Arzulu köyü adını o yörede
yaşamış Arzu Baba adlı bir dervişten almıştır.
Arzu Baba günümüzde Arzulu Köyü yakınlarında
yaşamaktadır.Her gece köyün çevresini bir kaç kez dolaşır.Bir tehlike olup
olmadığını anlamadıkça yatmaz.
O dönemlerde düşman çeteleri köylere baskın
yapmaktadır.Bir gece Arzu Baba,çetenin yaklaşmakta olduğunu görür.Tek başına
direnip köyü çetelere karşı savunur ve köye bir tek çete bile sokmaz.
Arzu Baba ölümüne değin köyü korur.öldüğünde tüm köy
,ardından yas tutar.O na bir türbe yaptırılır ve köye adı verilir.
Ermiş Baba Söylencesi
Baba diye çağrılan bir ermiş ortalığın susuzluktan
kırıldığı bir dönemde su çıkması imkansız bir yeri kazıp su çıkarır.Köylü onun
bu kerametini "büyü ,sihir" diye karalar.böyle şeyler yapmaması için
uyarır,daha sonrada kadıya şikayet eder.Kadı ermişe kendisini savunmak için
tanığı olup olmadığını sorar.O da izin isteyip dışarı çıkar."Gelin
ikiniz" diye seslenir. Görünürde kimseler yoktur.Az sonra iki iri taş
ermişin ardından gelir.Kadı davadan vazgeçip ermişe taşları durdurmasını
söyler.Ermiş:"durun" deyince taşlar oldukları yerde kalır.
Günün birinde ermişe bir kiriş gerekir.,kirişi kesip
biçer,ama kısa gelir.köylüler gülüp eğlenmeye başlayınca kirişi eline alıp
sıkarak uzatır. Köy halkını da "yerle bir olun" diye kargışlar.Sözü
bitince köy yerle bir olur.
Yukarı Sırtköy'ün Kargışlanması söylencesi
Günün birinde Sırtköy'e bir ermiş gelir.Bir kapıyı
çalıp su ister.Kapı yüzüne kapanır.Böyle birkaç evin kapısını daha çalar
:"Oradaki kuyuları görmüyor musun? gidip içiver," diye tersleyip
kovarlar.
Bunun üzerine ermiş yüzünü köye dönüp
:"Kuyularınız kurusun ,hiç su çıkmasın,Hepsi şu aşağıdaki köyden su
taşıyan Haneniz 32 yi aşmasın" diye kargışlar.Bundan sonra kuyular
kurur.Su çıksa da kısa bir sürede bitiverir.Hane sayısının uzun zamandır 32 nin
üstüne çıktığı görülmemiştir.Köylüler sularını ,günümüzde de yakınlarındaki
Aşağı Sırt Köy'den taşırlar.
Almalı Kalesi ve Müstecap Köyü söylencesi
Gazi Süleyman Paşa Karadağ'ın tepesindeki Almalı
Kalesi'ni almak ister.Kale bir kaç kez kuşatılır,baskınlar yapılır ama bir
türlü düşmez.Bunun üzerine Karargah günümüzdeki Müstecan Köyü yakınına
taşınır.Yeni bir saldırı planı yapılır.
Ertesi sabah erkenden kalkan ordusu,hazırlıkları
tamamlar.Süleyman Paşa :"Eğer dualarımız müstecap(Kalbul) olursa burada
bir köy kurulsun "der.Plan gereği atlar ters nallanır.Düşman da nal
izlerine bakarak ters yöne gider.Kaledeki asker sayısı azalmıştır.Askerler kısa
sürede kaleyi ele geçirir.Karargahın bulunduğu yerde bir köy kurulur.Adına da
Müstecap Köyü denir.
Yorumlar
Yorum Gönder